Yaklaşık 17 yaşından beri kanun çalan ve Kanunî İsmail Tezelli'nin oğlu olan Turhan Tezelli, kanunu; "Türk sanat müziğinin piyanosu" olarak tanımlar. Nasıl virtüöz olunur bilmiyoruz ama kanunun bir başka özelliği de öğrenilmesi oldukça kolay bir çalgı oluşu. Kanun, Türkiye ve Ortadoğu ülkelerinde kullanılan telli bir çalgı Köken olarak Arap çalgısı olduğu ya da 12. yüzyılda Farabi tarafından icat edildiği söylense de bugüne kadar kanıtlanamamış.

Kanun, günümüzdeki gibi mandallı, kullanması ve sesleri bulması kolay bir alet değildi, bu nedenle de bemol kullanım yöntemi de şöyle: Dip eşikten hemen sonra yerleştirilmiş küçük madeni mandalların indirilip kaldırılmasıyla tellerin boyunun biraz uzayıp kısalması sağlanıyor. Böylece, çalgı çalındığı sırada yarım tondan daha küçük aralıklar elde edilebiliyor. Çalgı, metal yüzükler yardımıyla her iki elin işaret parmaklarına takılan bağa ya da fildişi mızraplarla çalınıyor 17. yüzyılda bir ara klasik Türk müziğinde kullanılan kanun pek tutulmayarak terk edilmiş Ancak büyük virtuöz Kanunî Hacı Arif Bey kanunun yeniden tutulan bir çalgı olmasını sağlamış Bugün, klasik Türk müziğinin ayrılmaz çalgılarından ve ses alanı kaba yegâhtan tiz aceme kadar Bu da 3 oktav+2 ya da 3 ses anlamına geliyor.

Atölyemizde yapımı yaklaşık 1 ay süren bu mükemmel enstrümanın her parçası ayrı bir ağaçtan yapılmaktadır.

Göğüs kısmı sesi veren kısımdır. Turhan Tezelli kanunlarının kalitesinin sırrı olan göğüs kısmında, hangi ağacı kullandığımızı yazmıyoruz.

Mandallar pirinçten veya bafon, nikel, alpaka karışımından (günümüzde kullanılan madeni paranın aynısı) yapılır.

Tel yatakları sert olduğundan dolayı,mandal tahtasının yapımında gürgen ağacı kullanılır.